Sosyal Fobi

Benim istediğim değil, olanların düşündükleri önemli..

Sosyal fobi, diğer insanlarla etkileşimi içeren toplumsal durumlarda ortaya çıkan kaygı bozukluğudur. Rahatsızlık diğer insanlar tarafından olumsuz değerlendirilme ve küçük düşme korkusundan kaynaklanır. Sosyal anksiyete bozukluğu olarak da adlandırılan bozukluk, toplumda yaygın olarak görülen bir sorundur. Kişinin yaşamının pek çok alanında kaygı ve korkuya neden olarak hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Sosyal fobisi olan kişinin, nasıl göründüğü veya performans gösterdiğine dair algısı gerçek durumdan farklı olup, genellikle abartılı şekilde olumsuz değerlendirmeler şeklindedir. Örnek olarak; sosyal fobisi olan kişinin yeni insanlarla tanışacağı bir ortama girdiğini düşünelim. Ona göre yüzünün kızardığının, yoğun kaygı içerisinde olduğunun herkes farkındadır. Tam da istemediği gibi beceriksiz, sosyal olarak uyumsuz, tuhaf görünüyordur. Yoğun utanç duygusuyla birlikte yerin dibine geçmek ister.

Sık olarak topluluk önünde konuşmak gibi performans kaygısı şeklinde veya yeni insanlarla iletişime geçmek, birlikte yemek yemek gibi durumlarda zorlayıcıdır. Çoğunlukla topluluk karşısında konuşamama şeklinde görülen sosyal fobide; ‘rezil olacağım’ endişesi ve ‘ya benimle alay edilirse’ düşüncesi baskındır. Bu durum kişinin öylesine kendini sıkmasına sebep olur ki; ‘küçük düşeceğim, titreyeceğim sesim titreyecek, her şeyi unutacağım’ gibi kaygılarla durmadan yorum yaptığı için dikkatini yapacağı konuşmaya veremez. Kısa cümleler ile seri bir şekilde konuşmayı bitirir. Son derece donanımlı ve hazır olmasına karşın içsel olarak yaptığı bu yorumların etkisiyle kendi kendisinin engelleyicisi olur ve gerçek bilgisini gösteremez. Bazen de topluluk içinde söz alması gerektiğinde, kendinden emin olsa dahi yanındaki arkadaşına cevabı söyler fakat kendisi konuşamaz.

Performans Kaygısı

Sıklıkla topluluk önünde konuşma yapmak performans kaygısına sebep olsa da, kişinin belirli bir konuda performans göstermesini gerektiren her durum kaygı yaratabilir. Performans kaygısının yönetimi, kişinin kendi yeterliliğine yönelik algısına göre şekillenir. Eğer kişinin yetersiz olduğuna, beceriksiz görüneceğine dair düşünceleri baskın gelirse kaygısı artar. Kendisi için belirlediği hedef düzeyinde performans gösteremeyeceğini düşünür. Dil sürçmesi veya unutmak gibi durumlardan korkar. Hayalinde bu tip senaryolar canlandırıp yok olmayı, hiç görünmemeyi dileyebilir. Henüz prova aşamasında vaz geçebilir, işinin gerektirdiği bu gibi durumlardan kaçınabilir, hatta işini bile bırakabilir. Performans kaygısı yaşadıklarından zorlanırlar ve kendi kendilerine bunu kimseye söylemeden yenebilmek amacıyla alkol ya da rahatlatıcı olduğunu düşündükleri birtakım ilaçlar alırlar. Oysa ki sonrasında bunlar için de ayrıca bağımlılık tedavisi görmeleri gerektiğinden, var olan durumlarını çok daha ağır hale getirmiş olurlar.
Sosyal Fobinin Fiziksel Belirtileri;

Sosyal fobi belirtileri,
Yüz kızarması
Terleme
Ağız kuruluğu
Çarpıntı, nefes kesilmesi, nefes darlığı
Mide- bağırsak sisteminde rahatsızlık
Kas gerginliği
Titreme

Sosyal Fobinin Psikolojik Belirtileri;
Sosyal fobi belirtileri,

Güçsüzlük ve yetersizlik hissi,
Fiziksel olarak çirkinlik ve beğenilmeme algısı
Verilen sevgiyi hakketmediğini hissetme
Hata yapmaktan çekinme ve mükemmel olma isteği
Sürekli kaygı hali fakat belli etmemeye çalışma
Kusursuz olma ve davranma hali
Toplumun sürekli beğenisini kazanma arzusu
Çekindiği veya korktuğu ortama girememe
Bulunduğu ortamdan sürekli kaçma ve gitme arzusu
Kişilerle göz teması kuramama ve bundan kaçınma

Sosyal Kaygı ve Psikoterapi
Sosyal Fobi’de en sık uygulanan terapi ekolü “Bilişsel ve Davranışçı Terapi”dir. Sosyal fobinin düzeyini ölçmek için Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği kullanılır. Bu ölçek ile sosyal fobinin çeşitli durumlarda kişinin hayatındaki rolü değerlendirilir. Test 24 sorudan oluşur ve verilen cevaplara göre kaygı düzeyi belirlenir. Bilişsel terapi de kaygı duyguları ve bu kaygıya karşı oluşan bedensel tepkileri tanıma, kaygı doğuran durumlardaki düşüncelerin ne olduğunu anlama, bunlara karşı başa çıkma stratejileri geliştirme gibi aşamalar vardır. Maruz bırakmaya dayalı bilişsel davranışçı terapide, yavaşça en çok korkulan sosyal durumlarla yüzleşmek için çalışma yapılır.

Bu, başa çıkma becerilerini geliştirebilir ve kaygı uyandıran durumlarla başa çıkma konusunda öz güven geliştirme konusunda yardımcı olabilir. Sosyal ortamlarda rahatlık ve güven kazanmak için beceri ve rol oynama eğitimlerine katılmak da faydalı olacaktır. Ayrıca aile ve grup terapisi de uygulanabilir.