Momento Blog
Bana bir şimşek çak, yolumu aydınlatacak çünkü aynı düşmana karşı, savaşmaktayım.
Atilla İlhan
Bir eylem ya da eylemsizlik durumumuza döneriz, bakarız ve bir karar alırız. Eğer karar verme gücümüz, zihni değerlendirme sürecimizin bir ürünü ise o halde, beynimizdeki işlemcilerin tam gün ve tam gece çalıştığını söylemek de mümkündür. Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler; başka insanların bakımına muhtaç, başka insanlara bağlı ve kendine güvenleri olmayan, en önemsiz kararları dahi başkalarından yardım almadan veremeyen bireylerdir. Yönlendirilmeye açık olan bir kişiliktir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu DSM-5 Kriterleri
DSM-V’ te Bağımlı kişilik bozukluğu için daha özgül hale getirilen tanı ölçütleri şunlardır:
A. Aşağıdakilerden en az dördünün olması ile belirli, genç erişkinlik dönemimde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak biçimde kendisine bakılma gereksiniminin aşırı olmasıyla giden sürekli bir örüntü.
1. Başkalarından bol miktarda öğüt ve destek almazsa gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.
2. Yaşamının çoğu alanında sorumluluk almak için başkalarına gereksinim duyar.
3. Desteğini yitireceği ya da kabul görmeyeceği korkusuyla başkaları ile aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte zorluk çeker.
4. Tasarıları başlatma, kendi başına iş yapma zorluğu vardır.
5. Başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için hoş olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gider.
6. Kendine bakamayacağına ilişkin aşırı korku nedeniyle tek başına kaldığında kendisini rahatsız veya çaresiz hisseder.
7. Yakın bir ilişki sonlandığında bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine girer.
8. Kendi kendine bakma durumunda bırakılacağı üzerine gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorar.
Özellikleri
Baskın özellik olan ayrılık anksiyetesi ile karakterizedir.
Hangi okula gideceğinin, boş zamanlarını nasıl geçirebileceğinin, nasıl bir giyim tarzı edineceğinin, arkadaşlarının kimler olabileceğinin, hangi mesleği seçebileceğinin ve hatta günü geldiğinde kiminle evlenebileceğinin kararı hayatın da önemli dönüm noktasında hep bir onaylanmak ve yönlendirilmek ister.
Başkalarından fazlasıyla öğüt ve güvence almadıkça gündelik karalarını vermekte güçlük çeker.
Yaşamının çoğu önemli alanında, kendi yerine başkalarının sorumluluk almasına ihtiyaç duyar.
Diğerlerinin desteğini çekeceği ya da onların onayını alamayacağı korkusuyla, onlarla aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte güçlük çeker.
Kendi başına bir işe girişmekte ya da bir iş yapmakta güçlük çeker ( istediğinin ya da yapacak gücünün olmadığından değil, daha çok kendi yargılarına güvenmediğinden veya yapabileceğine inanmadığından).
Başkalarından bakım ve destek sağlayabilmek için nahoş işleri yapmada gönüllü olacak kadar uç noktalara gider.
Kendisine bakamayacağına ilişkin aşırı korku taşıdığından tek başına kaldığında kendisini rahatsız ya da çaresiz hisseder.
Yakın ilişki sonladığında, kendisine bakım ve destek kaynağı oluşması için hemen bir başka ilişki arayışına girer.
Kendi kendisine bakmak zorunda kalacağı korkusu ile gerçekçi olmayan bir şekilde uğraşır durur.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Şemalar
Terk edilme şeması: Yakın ilişkilerin de terk edilme düşüncesiyle meşgul olurlar. Bu yüzden sürekli kaygı yaşarlar. Kaybetme veya çok yaklaşıp incinme korkusuyla yakın ilişki kurmaktan kaçınabilir. Eşlerinin davranışlarını çarpıtarak algılayıp ayrılığa anlamlar yüklüyorlar. Kaygıları arttığında eşlerine aşırı bağımlı, aşırı kıskanç ve sahiplenici bir tavır sergileyerek gerçekleşeceğine inandıkları sona karşı önlem karşı almaya çalışırlar. Duygusal yoksunluk şeması; erken çocukluk döneminde duygular karşılanmadığı ve anlaşılmamış olarak büyüdüğünde sevgiye ihtiyaç duyarlar. Bu sevgiyi almaları için yakın ilişki kurdukları kişilere karşı boyun eğicilik şema ve kendini feda şemaları çok yoğun şemalar çıkar. Kusurluluk şeması; Kendisinde yoğun değersizlik ve yetersiz hissederler. Sevilmeyeceğini ve önemsiz olduğunu kimse tarafından bu değeri hissetmeyeceğini düşünürler. Davranışsal olarak; eleştirel partner seçimi, sosyal ortamlarda bulunmak istememe, yakın ilişkilerde kendini açmama, reddedilme riski gördüğü adımları atmama, topluluk önünde konuşma yapmaktan çekinme veya tam tersi büyüklenmeci davranma, insanları eleştirme, aşağılama gibi tutumlar sergiler. Bağımlılık şeması; Bu şeması olan kişiler de özellikle bu kişiliğin en temel şemasıdır. Düşünce olarak bu şemanın etkisi; tek başıma karar veremem, kararlarımın sorumluluğunu alamam, gündelik sorunları kendi başıma çözemem, ben beceriksizim, bu yüzden ihtiyaçlarımı karşılaması için birine ihtiyacım var. Duygu; kaygı, yalnızlık ve çaresizlik bu duyguları yoğun hisseder. Davranışsak olarak; başkalarından çokça yardım isteme, sorunların karşısında pes etme, yalnız kalamama, karar vermede hep onay almak isterler. Onay arayıcılık şeması; kendine güvenmediği konularda ve hep onay almayı isterler. Hep takdir edilmek ister. Fedakârlık şeması; etrafındaki insanların memnuniyeti için aşırı bir çaba gösterme, sınır çizememe, hayır diyememe, kendi ihtiyaçlarını geri plana atma, ihtiyaçlarının farkında olmama, benmerkezci partnerler seçme, insanlardan yardım istememeye, bencil hissedeceği durumlardan kaçınma, çabalarının görülmediği durumlardan kaçınma davranışları gösterir. Temel olarak güven ihtiyacı vardır.
Çocukluk döneminde yeterince onaylanmamış, duyguları veya davranışları kendilerine yansıtma yapılmamış bireyler, sürekli olarak kendilerini diğer insanların gözünden görmeye çalışırlar. Bu bireyler ilerdeki dönemlerinde ise yaptıkları her şeyi kendi istekleri doğrultusunda değil de diğer insanların onaylanması ve takdir etmesi için yaparlar.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Şema Terapi
Şema terapi, kişilik bozukluklarında görülen katı özelliklerden kaynaklı uzun süreli sorunların tedavisine yönelik alternatif sunmaktadır. Kişiliği güçlendirmek için kapsamlı bir kavramsallaştırma ve tedavi planı oluşturabilmek amacıyla erken dönem olumsuz şemalarla çalışmayı önermektedir. Şimdi yaşanan olaylardan güçlendirmeye çalışmalar başlıyor ve kademe kademe çocukluğunda ona verilmeyen duyguları kendine vermeyi sağlanıyor.